Golden Palm Temmuz Sayısı için konuşan Uzman Klinik Psikolog & Sosyolog Nur Ela Aşar şu açıklamalarda bulundu;
Sorularımıza samimi cevaplar veren Aşar, “Beyin, sık tekrar edilen düşünceleri ‘gerçek’ olarak kodlar. Peki sen, zihnine ne tür bilgiler yüklüyorsun? Hangi sohbetlere giriyorsun, hangi dizilerle zamanını dolduruyorsun? Farkında olmadan maruz kaldığın her şey, bugün seni sen yapıyor” diyor… Uzman Klinik Psikolog ve Sosyolog Nur Ela Aşar, enerjinin bilimsel temellerini, düşünce-alışkanlık-kader zincirini çarpıcı örneklerle anlatıyor. İşte başarılı Klinik Psikologun hayatımızdaki değişimler için altın fırsatlar sunan sohbetin satır araları.
“İÇSEL DİYALOGLAR DIŞ DÜNYAYI ŞEKİLLENDİRİR”
-“Enerji, ne konuşursak onu çekeriz” ne demek? Gerçekten düşündüğümüz şeyleri mi yaşıyoruz? “Evet. Bu sadece spiritüel bir inanış değil; psikoloji ve nörobilim de bunu destekliyor. Düşünceler, beyinde nöral devreleri harekete geçirir. Sürekli tekrarlanan düşünceler güçlenir, alışkanlığa dönüşür. Psikiyatrist Dr. Mehmet Sungur şöyle der: “Düşüncelerine dikkat et; çünkü duygularına dönüşür. Duygularına dikkat et; çünkü davranışlarına dönüşür. Davranışlarına dikkat et; çünkü alışkanlıklarına dönüşür. Alışkanlıklarına dikkat et; çünkü karakterine dönüşür. Karakterine dikkat et; çünkü kaderine dönüşür.” Yanınızda sürekli şikayet eden biri varsa, farkında olmadan onun duygu durumuna senkronize olursunuz. Empati üzerinden bu duygular bulaşıcıdır.
“ZİHİN GOOGLE GİBİDİR NE ARARSAN ONU ÖNÜNE SERER”
-Bizi fark etmeden aşağı çeken şeyler neler? “Bazen enerji düşüren şeyler “küçük alışkanlıklar” gibi görünür ama fark edilmezse yıllar sürer. • Her gün şiddet içeren, entrikalı diziler izlemek • Sürekli melankoli yayan müziklere bağımlı olmak • Hızlı, dengesiz, bilinçsiz beslenmek • Hep aynı masalarda aynı konuları tekrar tekrar konuşmak Zamanla bu tekrarlar birer titreşim kalıbı oluşturur. Ve sen artık yükselmeye değil, dönmeye başlarsın. Aynı duygularda, aynı olaylarda…
“ÇEVREMİZ, KİM OLDUĞUMUZU ŞEKİLLENDİRİR”
-İzlediğimiz diziler, okuduğumuz kitaplar ve hatta yediğimiz yemeklerin bile enerjimizi etkilediğini söylüyorsunuz. Bu biraz abartılı değil mi?
“Hayır ne yazıkki değil. İnsan bir sistemdir. Ve bu sistem yalnızca ruhsal değil, biyokimyasal olarak da çevresel etkilerle şekillenir. Örneğin, müzik, beyin dalgalarını değiştirerek bilinç durumumuzu etkiler. Klasik müzik odaklanmayı artırırken, bazı agresif ritimler kaygı düzeyini yükseltebilir. Yediğimiz yemekler de bağırsak-beyin ekseni üzerinden ruh halimize etki eder. Serotonin hormonunun %90’ı bağırsakta üretilir. Bu nedenle “ne yediğin, nasıl düşündüğünü” doğrudan etkiler. Zihin, gerçek ve kurgu arasında her zaman net bir ayrım yapamaz ve zihin, aslında Google gibidir: Ne ararsan, onunla ilgili her şeyi önüne serer. İnandığın düşünce, gördüğün gerçeğe dönüşür.
“DUYGULAR BULAŞICIDIR: KİMİNLE AYNI FREKANSTASIN?”
-İnsan çevresindeki insanların ortalamasıdır” ifadesi de sık duyduğumuz bir cümle. Gerçeklik payı var mı?
Bu cümle, sosyal psikolojide “benlik kıyaslama teorisi” ile uyumlu. Birey, kim olduğunu ve neye değer verdiğini anlamak için kendini başkalarıyla kıyaslar. Ayrıca, davranışlarımızın çoğu sosyal öğrenme ile şekillenir. Yani çevrendeki insanların alışkanlıkları, sen farkında olmadan senin de alışkanlıkların haline gelir. Saygıdeğer hocam Sinan Ergin’in de bu konuda etkileyici bir tespiti var: “Kimlerle oturup kalktığın, hangi mekanlarda bulunduğun, hangi enerjilerin içinde yaşadığın senin potansiyelini belirler.”
“FARKLI SONUÇLAR İÇİN FARKLI DÜŞÜN”
-Peki bu enerjiyi değiştirmek isteyen biri nereden başlamalı?
“En basit ama en güçlü adım: Kendine maruz bıraktığın her şeyi gözden geçirmek. • Ne izliyorsun? • Kimleri takip ediyorsun? • Sabah ilk iş ne okuyorsun, gece uyumadan önce neye bakıyorsun? • Hangi seslerle, hangi kelimelerle çevrilisin? Bunların hepsi zihinsel beslenmedir. Nasıl ki bedenine ne verirsen onunla çalışıyorsa, zihin de aynı şekilde işlem görür. Bir kişilik bir günde 60.000’e yakın düşünce üretir. Eğer bu düşüncelerin %90’ı dünden kalmaysa, yarın da bugünden farklı olmayacaktır. Yeni sonuçlar istiyorsan, yeni düşüncelerle başlamalısın.
“YAŞAM KALİTESİNİ ARTTIRMANIN İPUÇLARI”
-Son olarak, okuyucularımıza vurucu bir mesajınız olur mu?
“Hayat bir yankı odasıdır. Ne düşünürsen, o döner gelir. “Etrafındaki beş insanın ortalamasısın.” “Zihnini neyle doldurursan, geleceğini onunla inşa edersin.” “Bir düşünceyle başlayan her şey, bir gün kadere dönüşür.” Unutma, yan yana geldiğin insanlar, izlediğin diziler, gittiğin mekanlar, okuduğun kitaplar, yediğin yemekler… Hepsi ya seni yükseltir, ya da aşağı çeker. Enerji seçilmez, çağrılır. Ve çağırdığın şey, seni bulur.”
Kariyerinde Fark Yaratan Genç Psikolog: Nur Ela Aşar” 1998 yılında Afyonkarahisar’da doğan Aşar, lisans ve yüksek lisans eğitimlerinin ardından İstanbul ve Kıbrıs’ta bireysel danışmanlık ve eğitim faaliyetleri yürütüyor. Psikolojiye dair birikimlerini, birçok internet sitesi ve dergide yayımlanan köşe yazılarıyla geniş kitlelere ulaştırıyor. Bu süreçte kendi kadın markası Nurela’yı kuran Aşar, psikoloji bilgisini girişimcilikle harmanlayan projeler geliştiriyor. Kıbrıs’ın Dijital İş Yaşam Platformu İş’te Kıbrıs’ı hayata geçiren Nur Ela, İstanbul İş İnsanları Derneği’nin düzenlediği Türkiye Brand Summit’te “Yılın Genç Kadın Girişimcisi” ödülüne layık görülerek başarılı bir yılı geride bıraktı. Şu sıralar ise psikoloji alanında doktora çalışmalarını sürdürüyor ve ilk kitabını da yakında okuyucularla buluşturmayı hedefliyor.