Kocası tarafından terk edilen kadın 14 yıldır çocuğuna tek başına bakıp onunla birlikte okuyor
Şanlıurfa’da yaşayan anne ve kızı, bütün yokluklara rağmen hem hayat mücadelesi veriyor hem de birlikte okula gidip okuyor. Evde tek sandalye olduğu için anne Ceylan ders çalışırken kızı Nehircan ayakta anlatıyor, kızı ders çalışırken de annesi dersi ayakta anlatıyor. Büyüyüp polis olmak isteyen Nehircan, kurmayı hayal ettiği dernek aracılığıyla mutsuz ve ailesi olmayan çocukları mutlu etmek istiyor.
Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde yaşayan 34 yaşındaki Ceylan Demir, 2006 yılında dini nikahla evlendi. Evlendikten 4 ay sonra, kızına 2 aylık hamileyken eşi tarafından terk edildi. Ailesinin yanına geri dönen Ceylan Demir, kızı doğduktan sonra bir ev kiralayıp orada yaşamaya başladı. 14 yıl boyunca hiç yılmadan evlerde temizlik yapıp tarlalarda yevmiye ile çalışan Ceylan Demir, başka bir evlilik yapmayarak hayatını kızı Nehircan’a adadı.
Ailesinin o dönemki şartları uygun olmadığı için ilkokulu terk etmek zorunda kalan Ceylan Demir, kızı Nehircan’ın okula başlama zamanı gelince kendisi de okula kaydını yaptırdı. Anne ve kızı birlikte okuyarak ilk önce ilkokulu, daha sonra ise ortaokulu bitirdi. Anne ve kızı şu anda birlikte liseye geçti.
Aldıkları yardımlar kira ve faturalara gidiyor
Anne Ceylan Demir, bir yandan para kazanmaya çalışırken, diğer yandan ise kızı Nehircan ile birlikte ders çalışıyor. Anne ve kızdan çok birer arkadaş gibi omuz omuza verip mücadele ediyorlar. Kiralık bir evde yaşayan aile, devletten her ay bin 100 lira destek alıyor ama bunun da ancak kira ve faturalara yettiğini belirtiyor. Her gün aşevine gidip yemek aldıklarını söyleyen Ceylan Demir, bazen belediyenin, bazen de komşularının kendilerine gıda yardımında bulunduğunu söyledi. Başkalarının attığı eski eşyaları kullandıklarını söyleyen Demir, bir çoğunun ise işe yaramadığını belirtti.
Anne ve kızı omuz omuza verdi
Kızıyla birlikte hayat mücadelesi veren ve Açık Öğretim Lisesinde okuyan Ceylan Demir, “Ben kızıma 2 aylık hamileyken dini nikahlı evlenmiştim, 4 aylık evliyken ayrıldım. Resmi nikahım olmadığı için hiçbir şey de talep edemedim. Biz tarlada çalıştık, vakıflara gittik, temizliğe gittik. Çok zorlandık. Kızımla birlikte şu anda okula gidiyoruz. Ben küçükken ilkokul 4’üncü sınıfta bırakmıştım. Şimdi kızımla birlikte lise 1’inci sınıfa geçtik. Artık ikimiz de liseliyiz. Ben kızıma ders çalıştırıyorum, kızım bana ders çalıştırıyor, birlikte okul okuyoruz. Benim evim kira, hemen hemen hiçbir şeyim yok. Buzdolabım var ama çalışmıyor. Çamaşır makinam var ama çalışmıyor. Hiçbir şeyim yok. Elbiseleri elde yıkıyorum. Kızımla birlikte hayat mücadelesi veriyoruz” dedi.
“Çok zor dönemler atlattık”
Babasını hayatı boyunca hiç görmeyen ve ismini daha bilmeyen Nehircan Demir, “Ben babamı 14 yıl boyunca hiç görmedim ve bu süreçte annemle birlikte çok zorlandık. Zor dönemler atlattık ama yine de dimdik ayakta olmaya çalışıyoruz. Biz annemle anne ve kız gibi değil de arkadaş gibiyiz. Çok rahat bir şekilde ona dertlerimi, sıkıntılarımı söyleyebiliyorum” ifadelerini kullandı.
Annem benim için okula başladı
Annesiyle birlikte okuduğunu söyleyen Nehircan, “O da benimle geliyor ve ders çalışıyoruz. Ben istedim diye okudu. Biraz da okulu daha fazla sevmem için okula kaydını yaptı, beraber okuruz diye. Şu anda beraber okuyoruz” dedi.
Büyüyünce polis olmak istiyor
Polis olup annesine çocukluğunda yaşamadıklarını yaşatmak istediğini söyleyen Nehrcan, “Ben okuyunca polis olmak istiyorum. Öncelikle annemi iyi bir şekilde yaşatmak, çocukluğunda ne yaşamadıysa, gençlikte ne yaşamadıysa hepsini yaşatmak istiyorum. Aynı zamanda yazar da olmak istiyorum, hayatımı yazmak istiyorum” şeklinde konuştu.
Dernek kurup mutsuz çocukları mutlu etmek istiyor
Hayatı boyunca kendisine ait bir odası olmasını istediğini söyleyen Nehircan, para kazanıp mutsuz ve ailesi olmayan çocukları mutlu etmek istediğini belirtti. Evlerinde hiçbir şey olmadığını söyleyen Nehircan, “Küçüklüğüm boyunca bir odam olmasını istemiştim, olmayınca umudumu kesmiştim çünkü annemle benim gücümüz yetmiyordu. Anneme söylediğimde üzüldüğümüz için artık söylemiyorum. Halı sadece oturduğumuz bölgelere serebiliyoruz. Fazla da zaten seremiyoruz. Bu zaten kışın da geçerli. Komşularımız kışın halıların altına serdiklerini bize veriyor, biz onları kullanıyoruz. Ben oda istiyorum ama kiramızı bile zor ödüyoruz. Kirayı geç verdiğimiz de oluyor, bazen kızıyorlar ama yine de ödeyebiliyoruz. Ben büyüyünce dernek gibi bir şey kuracağım ve mutsuz çocukları, ailesi olmayan çocukları falan, hepsini orada mutlu edeceğim” diye konuştu.
HABER:İBRAHİM UYGUR