Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şöyle;
AK Parti olarak bugünlere aziz milletimizin duası yanında, ailesinden, işinden, mesaisinden fedakarlık yapan dava erlerinin çabaları ile geldik. 18 yılda farklı odakların tehditlerine maruz kaldık. Tüm saldırılar karşısında “iman varsa imkan da vardır” diyerek her türlü zorluğu yokluğa rağmen yolumuzdan geri dönmedik. Kimseyi dışlamadan, ötekileştirmeden imkanlarımızı seferber ederek insanlarımızı kökenine, meşrebine, mezhebine göre ayırmadan herkesi kucaklamaya çalıştık.
Bölen değil birleştiren, kutuplaştıran değil kucaklaştıran, kardeşi kardeşi düşürmek isteyenlere inat vatandaşlarımızın tabamını, Türkiye ortak paydasında birleştiren bir parti olduk. Gece gündüz demeden çalıştık, mücadele ettik. Milletimiz, AK Parti ile beraber ilk kez 24 saat kapısını kendine açık tutan, derdiyle dertlenen, sevincine ortak olan, sıkıntılarına çözüm üreten, halka hizmeti Hakk’a hizmet olarak gören farklı bir zihniyete kavuştu. İnsanlarımız belediyelerden iktidara kadar her kademede her meselesi ile ilgilenen dinamik, vizyoner gayretli bir kadro ile tanıştı. Milleti hor hakir gören gerici, yobaz, takunyalı diyerek insanımızı aşağılayan zihniyetin yerini insanı yaşat ki devlet yaşasın şiarı ile yepyeni bir tasavvura bıraktı. Çalıştık, çalıştıkça milletimiz bize destek verdi. Daha kararlı şekilde partimize sahip çıktı.
“Demokrasimize leke sürülmesine asla müsade etmedik”
Biz, samimiyetle koşturdukça, Rabb’im de zorlukları aşmamızı kolaylaştırdı. Yeri geldi sokaklarımızı karıştırmak isteyenlere meydan okuduk, yeri geldi bölücü terör örgütünü açtıkları çukurlara gömdük, yeri geldi 15 Temmuz gecesi darbecilerle göğüs göğüse mücadele ettik ama milletimizin emanetine el uzatılmasına ve demokrasimize leke sürülmesine asla müsaade etmedik. Son 18 yılda girdiğimiz 15 seçimin tamamından hamdolsun alnımızın akıyla çıktık.
Mevlana Hazretleri ‘Eğer bir insanda ayıp görürsen, o ayıp sendedir. Halbuki sen onda görürsün, alem ayna gibidir, kendi nakşını onda görürsün’ diyor. AK Parti’nin bu eşsiz başarısının sırrını öğrenmek istemeyenler aynaya bakıp kusuru kendilerinde aramak yerine hep başka yerlere baktılar. Milleti anlamak, millete ulaşmak, milletle gönül bağı kurmak yerine affedersiniz ‘Stockholm Sendromu’ diyerek milleti aşağıladılar. Anadolu insanına ‘makarnacı, kömürcü, mürteci, yobaz, takunyalı, göbeğini kaşıyan adam’ dediler. ‘Benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir mi olacak?’ serzenişiyle içlerinde biriktirdikleri kini ortaya saçtılar. Bunlar da işe yaramayınca her hafta CHP Genel Başkanı’nın yaptığı gibi muhtarından emeklisine, öğretmeninden askerine, müteahhidinden memuruna, toplumumuzun farklı kesimlerini tehdit etmeye başladılar. Kaynak:TRT Haber